KIBRIS BARIŞ HAREKÂTINDAN GÜNÜMÜZE TÜRK DENİZ KUVVETLERİ

3/18/202515 min read

Türkiye’nin askeri gemi inşa serüveninde yaşadığı ikinci kırılma Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında ABD tarafından uygulanan ambargo neticesinde yaşanmıştır. Türkiye’nin ABD’nin müttefikliğine olan güveni, Kıbrıs Olayları süresince sarsılmış, ambargo kararı sonrası ordunun güçlendirilmesi adına Türk devlet adamları alternatif kaynak arayışlarına girmiştir. Ambargo öncesinde Federal Almanya ile yapılan denizaltı projesi kapsamında Ay Sınıfı denizaltılardan üçü Almanya’da inşa edilerek 1976-1978 yılları arasında Türk Donanması’nda hizmete katılmış, serinin geri kalan denizaltılarından TCG Yıldıray Gölcük Tersanesi’nde inşa edilerek 1981 yılında donanma hizmetine girmiştir. Cumhuriyet tarihinin Türkiye’de inşa edilen ilk denizaltısı olan TCG Yıldıray’ın ardından; TCG Doğanay ve TCG Dolunay denizaltıları Gölcük Tersanesi’nde inşa edilerek sırasıyla 1984 ve 1989 yıllarında Türk Donanması’na katılmıştır.

Türkiye, Federal Almanya ile yapmış olduğu denizaltı projesi ile bu alanda tecrübe sahibi olmuş, takip eden yıllarda bu tecrübeden yola çıkılarak Preveze Sınıfı denizaltıların inşasının Türkiye’de yapılması kararlaştırılmıştır. Alman Howaldtswerke Deutsche Werft (HDW) firmasının projelendirdiği Preveze Sınıfı denizaltıların ilki olan TCG Preveze denizaltısının, 1989’da Gölcük Tersanesi’nde inşasına başlanmış, TCG Preveze 1994 yılında hizmete girmiştir. Serinin diğer denizaltıları olan TCG Sakarya, TCG 18 Mart ve TCG Anafartalar denizaltıları Gölcük’te inşa edilmiş olup, sırasıyla 1995, 1998 ve 1999 yıllarında hizmete girmiştir.

Türkiye’nin Almanya ile denizaltı inşası üzerine giriştiği ortak projelerden üçüncüsü Gür Sınıfı denizaltı projesi olmuştur. Preveze Sınıfı denizaltıların daha gelişmiş sürümü olan Gür Sınıfı denizaltıların inşasına İstanbul Pendik Tersanesi’nde başlanmıştır. Serinin ilk denizaltısı olan TCG Gür’ün ilk kaynağı 1998 yılında atılmış, TCG Gür 2003 yılında donanma hizmetine katılmıştır. Serinin diğer denizaltılarından TCG Çanakkale ve TCG Burakreis denizaltıları İstanbul Pendik Tersanesi’nde inşa edilmiş olup sırasıyla 2005 ve 2006 yılında donanma hizmetine katılmıştır. Serinin son denizaltısı olan TCG I. İnönü Gölcük Tersanesi’nde inşa edilmiş olup 2007 yılında hizmete girmiştir.

Türkiye’nin askeri gemi inşa serüveninde yakaladığı ivme 1970’lerin sonları ile 1980’lerin başında Federal Almanya ile birlikte yaptığı gemi inşa projeleri sayesinde olmuştur. Amerikan ambargosunun Türkiye’yi alternatif kaynaklara yöneltmesi ile birlikte iki ülke arasındaki iş birliği güçlenerek artmıştır. İki ülke arasında yapılan bir başka proje ortaklığı hücumbot inşası üzerine olmuştur. Bu kapsamda ilk olarak 1975 yılında Lurssen-Werft firmasının projelendirdiği Almanya’da inşa edilen Harpoon güdümlü mermisine sahip TCG Doğan hücumbotu 1976 yılında testleri tamamlayıp Türk Donanması’nda hizmete katılmıştır. Serinin geri kalan hücumbotları TCG Martı, TCG Tayfun ve TCG Volkan, İstanbul Tersanesi’nde inşa edilerek sırasıyla 1978, 1979 ve 1980 yıllarında donanma hizmetine katılmıştır.

Türkiye, Federal Almanya ile yaptığı hücumbot projesi ile takip eden yıllarda Doğan Sınıfı hücumbotların üst sürümü olan Yıldız Sınıfı hücumbotların inşası Türkiye’de yapılmıştır. Bu kapsamda Yıldız Sınıfı hücumbotların ilki olan TCG Yıldız hücumbotu İstanbul Taşkızak Tersanesi’nde inşa edilerek 1997 yılında hizmete girmiştir. Serinin ikinci ve son gemisi olan TCG Karayel de İstanbul Taşkızak Tersanesi’nde inşa edilerek 1997 yılında donanma hizmetine girmiştir. Almanya ile yapılan bir başka hücumbot projesi Kılıç Sınıfı Hücumbot Projesi olmuş, proje kapsamında serinin ilk gemisi TCG Kılıç Almanya’da inşa edilerek 1998 yılında Türk Donanması’nda hizmete katılmıştır. Serinin geri kalan hücumbotlarından TCG Kalkan ve TCG Mızrak hücumbotları İstanbul Taşkızak Tersanesi’nde inşa edilerek 1999 ve 2000 yıllarında donanma hizmetine girmiştir.

Denizaltı ve hücumbot projeleri dışında Federal Almanya ile yapılan bir başka proje o tarihe kadar Türk Deniz Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği en kapsamlı ve en büyük proje olan fırkateyn projesi olmuştur. MEKO Track-I Projesi adı verilen proje ile Türkiye, cumhuriyet tarihinde ilk kez ulusal imkânlarla kendi tersanelerinde fırkateyn inşa edebilme başarısını göstermiştir. Projeye göre ilk iki fırkateyn olan TCG Yavuz ve TCG Turgutreis fırkateynleri Almanya’da inşa edilerek sırasıyla 1987 ve 1988 yıllarında Türk Donanması’nda hizmete katılmıştır. Serinin diğer iki fırkateyni olan TCG Fatih ve TCG Yıldırım fırkateynleri Gölcük Tersanesi’nde inşa edilerek sırasıyla 1988 ve 1989 yıllarında donanma hizmetine katılmıştır.

Türkiye’nin Almanya ile yapmış olduğu ikinci fırkateyn projesi, MEKO Track-I Fırkateyn Projesi’nin üst sürümü olan MEKO Track-II Fırkateyn Projesi olmuştur. BU kapsamda yapılan anlaşmaya göre, serinin ilk gemisi TCG Barbaros Fırkateyni Almanya’da inşa edilerek 1995 yılında donanma hizmetine katılmıştır. Serinin ikinci gemisi TCG Oruçreis fırkateyni ise Gölcük Tersanesi’nde inşa edilerek 1996 yılında donanma hizmetine katılmıştır. Serinin geri kalan firkateynlerinden TCG Salihreis fırkateyni Almanya’da, TCG Kemalreis fırkateyni ise Gölcük’te inşa edilerek sırasıyla 1998 ve 2000 yıllarında donanma hizmetine katılmıştır.

Türkiye’nin Almanya ile yapmış olduğu bir başka ortak proje mayın gemileri üzerine olmuştur. Luerssen-Werft firması ile yapılan anlaşma kapsamında inşa edilen mayın avlama gemilerinden ilki olan TCG Alanya mayın avlama gemisi Almanya’da inşa edilerek 2003 yılında suya indirilmiş, 2005 yılında Türk Donanması’nda hizmete katılmıştır. Serinin diğer gemileri olan TCG Amasra, TCG Ayvalık, TCG Akçakoca, TCG Anamur ve TCG Akçay İstanbul Tersanesi’nde inşa edilerek 2005-2009 yılları arasında donanma hizmetine katılmıştır.

Türkiye’nin askeri gemi inşa alanında kazandığı tecrübe, 2000 sonrası büyüyen ekonomi ile birleşince ortaya çıkan projelerle birlikte Türk Deniz Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan gemilerin yerlilik oranı artmış ve filoların ortalama yaşları azalmıştır. MİLGEM Projesi kapsamında, Türk mühendisler tarafından tasarımı yapılan ve yurtiçi tersanelerde inşa edilen korvetlerle birlikte Türkiye’nin gemi tasarımı, gemi inşası ve sistem entegrasyonunda dışa olan bağımlılığı azaltılmıştır. Proje kapsamında inşa edilen gemiler %70 yerlilik oranına ulaşmış olup, proje tasarımında yirmiden fazla Türk firma yer almıştır.

MİLGEM Projesi kapsamında inşa edilen ilk korvet TCG Heybeliada olup 2011 yılında donanma hizmetine katılmıştır. Serinin diğer gemileri TCG Büyükada, TCG Burgazada ve TCG Kınalıada korvetleri sırasıyla 2013, 2018 ve 2019 yıllarında donanma hizmetine katılmıştır. Başlangıçta 8 adet olarak inşa edilmesi planlanan Ada Sınıfı korvetlerin 5. gemi ve sonrası hava savunma kabiliyeti içeren fırkateynler olarak inşa edilmesine karar verilmiştir.

Türkiye’nin ulusal imkânlarla gerçekleştirdiği bir başka proje Tuzla Sınıfı Yeni Tip Karakol Botu projesi olmuştur. Proje kapsamında DEARSAN firması tarafından 2008-2014 yılları arasında inşa edilen 16 adet karakol botu Türk Deniz Kuvvetleri envanterine girmiştir. Türk Deniz Kuvvetleri, YTKB ile boğazlar, liman yaklaşma suları ve sahillere yakın bölgeler gibi sığ sularda; keşif, gözetleme, karakol ve denizaltı savunma harbi ihtiyacını gidermiştir. Proje kapsamında yapılan son gemi TCG Kuşadası 3 Şubat 2015’te donanma hizmetine katılmıştır.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin envanterine yeni katılan ve ulusal imkânlarla gerçekleştirilen bir başka proje Anadolu Tersanesi ve Furtrans Denizcilik ortaklığında planlanan Süratli Amfibi Gemi Projesi olmuştur. Bu kapsamda 151 Sınıfı Tank Çıkarma Gemisi olarak adlandırılan 8 adet süratli amfibi gemisi 2013 yılında Türk Deniz Kuvvetleri envanterine katılmıştır. Türk Deniz Kuvvetleri; Süratli Amfibi Gemi Projesi ile sığ olan kıyılara rahatça yanaşabilme, yüksek hızlı manevralarla zırhlı araç ve tank transferi yapabilme kabiliyetine erişmiştir.

Türk Deniz Kuvvetleri, hizmet yaşı ilerlemiş olan gemileri hizmet dışına ayırarak yerlerine yurtiçi tersanelerde inşa edilen yardımcı sınıf gemilerin geçmesini planlanmıştır. Bu kapsamda Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi Projesi ve Kurtarma ve Yedekleme Gemileri Projesi ile Türk Deniz Kuvvetleri’nin su üstü ve su altında gemi kurtarma yeteneğine kavuşması planlanmıştır. Projeler kapsamında TCG Alemdar denizaltı kurtarma gemisi, TCG Işın ve TCG Akın kurtarma ve yedekleme gemileri 2017 yılında donanma hizmetine katılmıştır.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin, gerçekleşen yardımcı sınıf gemi projelerinden bir diğeri Lojistik Destek Gemileri Projesi olmuştur. 2014 yılında yapılan ihale ile Türk Donanması’nın her türlü lojistik ihtiyacını karşılayacak olan gemilerin inşası için ilk adım atılmıştır. Selah Tersanesi ve Gelişim Park firmasının birlikte yürüttüğü proje sonrasında TCG Yzb. Güngör Durmuş ve TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi lojistik destek gemileri 2016 ve 2017 yıllarında inşa edilerek suya indirilmiştir.

Türkiye, yukarıda bahsedilen büyük tonajlı veya stratejik öneme sahip gemilere ek olarak Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan bu yana farkı tiplerde faklı tonajlara sahip birçok gemiyi yurtiçi tersanelerinde inşa etmiştir. Yardımcı sınıf gemiler ve çıkarma gemileri olarak sınıflandırılan bu gemiler nispeten basit tasarıma sahip gemiler olmuştur. 1974’ten günümüze değin yurtiçi tersanelerinde inşa edilen fırkateynler, hücumbotlar, denizaltılar, korvetler, avcı botlar, mayın gemileri, çeşitli tipteki çıkarma gemileri, eğitim botları, akaryakıt ikmal gemileri, akaryakıt nakliye tankerleri, römorkörler, kurtarma ve denizaltı kurtarma gemileri, ağ gemileri ve hidrografi gemileri ile Türk Deniz Kuvvetleri sürekli olarak gelişim halinde olmuştur.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin hâlihazırda envanterinde bulunan muharip gemi ve denizaltıların dışındaki gemilerin yapım yerleri incelendiğinde çoğunluğunun Türkiye tersanelerinde yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda yardımcı sınıf gemi kapsamına giren gemiler incelendiğinde; 8 adet eğitim botunun tamamının, 2 adet akaryakıt ikmal gemisinin tamamının, 2 adet akaryakıt nakliye tankerinin tamamının, 1 adet personel nakliye gemisinin, 9 adet açık deniz römorkörünün 6’sının, 1 adet denizaltı kurtarma gemisinin, 2 adet hidrografi gemisinin 1’inin yurt içi tersanelerinde üretilmiş olduğu görülmektedir. Ayrıca hâlihazırda donanma envanterinde bulunan çıkarma gemileri incelendiğinde; 24 adet çeşitli tipteki tank çıkarma gemisinin tamamının yurtiçi tersanelerinde inşa edilmiş olduğu görülmektedir.

PROJELER

MİLGEM Projesi kapsamında başlangıçta 8 adet korvetin inşa edilmesi planlanmış ancak 2014 yılında alınan karar ile 4. korvetten sonrasının fırkateyn olarak inşa edilmesi kararlaştırılmıştır. Ada Sınıfı korvetlerden farklı olarak İstif Sınıfı fırkateynlerin boyu daha uzun olup, ilave silah sistemleri ile donatılması planlanmıştır. İstif Sınıfı fırkateynlerin envantere dâhil olması ile birlikte Türk Donanması, daha uzun seyir siasına, daha gelişmiş hava savunma kabiliyetine, daha uzun menzilli, etkin ve millilik oranı artırılmış silahlara ve daha etkin komuta kontrol ve savaş sistemleri imkân ve kabiliyetine sahip olacaktır. Proje kapsamında ilk fırkateynin inşasına 3 Temmuz 2017’de İstanbul Tersanesi’nde başlanmış, inşa edilecek fırkateynlerin hizmete giriş süreleri 2021-2024 olarak gerçekleşmiştir.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığı bir başka fırkateyn projesi de TF-2000 Hava Savunma Muhribi Projesi’dir. İstanbul Tersanesi’nde bulunan Türk Deniz Kuvvetleri’ne bağlı Dizayn Proje Ofisi, MİLGEM Projesi’nin devamı niteliğinde olan TF-2000 Hava Savunma Muhribi Projesi’ni 2017’de tasarlamaya başlamıştır. Başlangıçta TF-2000 Hava Savunma Fırkateyni Projesi olarak adlandırılan proje, gemi boyutunun artan ihtiyaçlar doğrultusunda 166 metreye çıkartılması ile TF-2000 Hava Savunma Muhribi Projesi ismini almıştır. 4 adet olarak üretilmesi planlanan TF-2000 Sınıfı muhriplerin sayısı, Türkiye’nin artan ihtiyaçları doğrultusunda 7 adet olarak belirlenmiştir.

Türk Deniz Kuvvetleri, TF-2000 Hava Savunma Muhribi Projesi ile alçak, orta ve yüksek irtifalı hava savunma kabiliyeti ile Türkiye’nin çok katmanlı hava savunma şemsiyesine katkıda bulunacaktır. İnşa edilecek muhripler ile Türkiye’nin caydırıcılığı artırılacak, çok uzun seyir siası ile dünya denizlerinde sancak-varlık gösterilecektir. Muhriplerin sahip olduğu sistemler ile hava savunma harbi, denizaltı savunma harbi ve su üstü savunma harbi yeteneğine kavuşulacaktır. Ayrıca yapılan ya da yapılması planlanan ÇAFRAD, GENESİS ADVENT, Kalkan, Gezgin vb. elektronik harp ve silah sistemleri ile donanmadaki yerlilik oranının artırılması amaçlanmıştır. Proje kapsamında inşa edilecek muhriplerin 2027 yılından itibaren teslim edilmesi planlanmıştır.

Türk Donanması’nın yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığı bir başka proje Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli Denizaltı Projesi’dir. Diğer adıyla Yeni Tip Denizaltı Projesi, 22 Haziran 2011’de Savunma Sanayi Başkanlığı ile Alman TKMS firması arasında imzalanan anlaşmayla yürürlüğe girmiştir. TKMS firmasının sağladığı teknik destek ve teknoloji transferi ile proje kapsamında 6 adet Reis Sınıfı denizaltının Gölcük Tersanesi’nde inşasına başlanmıştır. Türk Deniz Kuvvetleri, Yeni Tip Denizaltı Projesi ile denizaltında ikmal yapmadan daha uzun seyir yapabilme yeteneği ve bunun yanı sıra tespit edilebilme bakımından daha sessiz ve gizli olabilme yeteneğine kavuşmayı amaçlamaktadır. Böylece Türk Deniz Kuvvetleri’nin çevre denizlerde caydırıcılığı artacaktır. Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli Denizaltı Projesi, uzun vadeli ulusal bir proje olan Milli Denizaltı-MİLDEN Projesinin ön adımı olarak görülmektedir.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin değişen strateji vizyonu kapsamında uzak mesafelere güç aktarımı ihtiyacının ortaya çıktığı görülmüştür. Bu ihtiyacın giderilmesi adına ortaya konulan projelerden biri LST Amfibi Gemi Projesi olmuştur. Türk Deniz Kuvvetleri, LST Amfibi Gemi Projesi ile amfibi çıkarma harekâtı kabiliyetini artırmayı ve çıkarma birliklerine yüksek ateş gücünün sağlamayı amaçlamıştır. İnşa edilen gemiler ayrıca doğal afet ve kurtarma harekâtı gibi savaş dışı durumlarda kullanılabilecek sistemlerle de donatılmıştır. Başlangıçta 2 adet inşa edilmesi planlanan LST amfibi gemileri sonradan yapılan değişiklik ile 4 adet olarak düzenlenmiştir. Proje kapsamında TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar sırasıyla 2017 ve 2018 tarihlerinde hizmete girmiştir.

Yakın zamanda gerçekleşen projelerden biri de Türk Deniz Kuvvetleri’nin en önemli projelerinden biri olan Çok Maksatlı Amfibi Hücum (LHD) Gemisi Projesi’dir. Diğer adıyla Havuzlu Helikopter Gemisi Projesi 2015 yılında imzalanan sözleşme ile başlamış, 2016 yılında geminin inşasına başlanmıştır. Proje kapsamında TCG Anadolu, İspanyol Navantia Tersanesi’nden teknik destek alınarak ve teknoloji transferi yapılarak Tuzla Sedef Tersanesi’nde inşa edilmiş olup 2019 yılında suya indirilmiştir. Geminin kabul testlerini tamamlamasından sonra 2023 yılında donanma hizmetine girmiştir. Türk Deniz Kuvvetleri, Havuzlu Çıkarma Gemisi Projesi ile Türkiye’nin çevre denizlerinin yanı sıra Hint Okyanusu ve Atlantik Okyanusu’nda ana üsten uzak harekât yapabilme kabiliyetine erişmiştir.

TCG Anadolu bir uçak gemisi olmayıp, bünyesinde barındıracağı personel, mekanize çıkarma araçları, zırhlı amfibi hücum aracı, zırhlı personel taşıma aracı, sert karinalı şişme bot, uçaklar, helikopterler ve insansız hava araçları ile birlikte yüzer bir üssü andıracaktır. TCG Anadolu’nun envantere girmesi ile birlikte, Türkiye dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanacak bir krize herhangi bir ana üs desteği olmadan müdahale edebilme yeteneğine kavuşacaktır. Türkiye, ABD ile yaşanan siyasi krizin aşılması durumunda alınacak olan F-35 B Sınıfı uçaklarla TCG Anadolu’da 5. nesil av ve bombardıman uçaklarını konuşlandırmayı amaçlamaktadır. TCG Anadolu’nun envantere girmesi ile birlikte Türk Donanması’nın caydırıcılığı artacaktır.

Deniz Kuvvetleri, istihbarat alanında duyduğu ihtiyacın giderilmesi adına MİLGEM Projesi kapsamında inşa edilen Ada Sınıfı korvetlerin devamı olan istihbarat korveti projesi oluşturulmuştur. Bu kapsamda Ada Sınıfı korvetlerle benzer özelliklere sahip olan ancak üzerinde silah taşımayan TCG Ufuk istihbarat korveti İstanbul Denizcilik Tersanesi’nde inşa edilmiş olup 2019’da suya indirilmiştir. TCG Ufuk güvertesinde helikopter konuşlandırabilme özelliğine sahip olup, denizde 45 gün kesintisiz olarak elektronik istihbarat alanında görev yapabilme yeteneğine sahiptir. TCG Ufuk’un kabul testlerini geçmesinin ardından 2022 yılında donanma hizmetine katılmıştır.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin açık denizlerde ve okyanuslarda gereksinim duyduğu ikmal faaliyetlerinin karşılanabilmesi amacıyla SSB ile Sefine Tersanesi arasında 10 Temmuz 2018’de Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi-DİMDEG Projesi imzalanmıştır. Proje kapsamında geminin savaş sistemleri ASELSAN-HAVELSAN ortaklığında donatılmıştır. Türk Deniz Kuvvetleri, inşa edilecek DİMDEG projesi ile savaş gemilerinin ikmalinin gerçekleştirilmesinin yanı sıra barışın desteklenmesi, doğal afetlerde yardım sağlama, arama ve kurtarma faaliyetlerinin icra edilmesi gibi görevleri gerçekleştirebilecektir. DİMDEG gemisi Türk Deniz Kuvvetleri’nin TCG Anadolu’dan sonra en büyük ikinci gemisi olacak olup, Türk Deniz Kuvvetleri’nin açık denizlerde ikmal, lojistik ve komuta-kontrol yeteneğini artıracaktır.

Türk Donanması’nın modernizasyonu kapsamında yakın zamanda hayata geçecek projelerden bir diğeri de Yeni Tip SAT Botu Projesi’dir. SSB ile Yonca-Onuk Tersanesi arasında imzalanan sözleşmeye göre inşa edilecek 2 adet yeni tip SAT botunun ilki Aralık 2019’da Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilmiş olup, ikinci botun teslimi 2020 yılında yapılmıştır. Yeni Tip SAT Botu Projesi ile SAT Komandoları, daha hızlı ve radar kesitleri daha düşük botlar ile kriz anında olaylara daha etkili ve daha güvenli şekilde müdahale edebilme kabiliyetine kavuşacaktır. SSB ile Yonca-Onuk Tersanesi arasında yapılan bir başka bot projesi de Süratli Devriye Botu Projesi’dir. Proje kapsamında 8 adet süratli devriye botu inşa edilecek olup, Deniz Kuvvetleri’nin kritik tesis ve üslerinin güvenliğinin sağlanması amacıyla inşa edilen botlardan yedincisi donanmaya Kasım 2019’da teslim edilmiştir.

Türk Deniz Kuvvetleri’nin yakın zamanda hayata geçecek bot projelerinden bir diğeri de Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu Projesi’dir. SSB ile DESAN Tersanesi arasında imzalanan sözleşmeye göre 2019 yılında iki adet acil müdahale ve dalış eğitim botu inşa edilerek suya indirilmiştir. Botların testleri geçmesinin ardından 2020’de donanma hizmetine katılması beklenmektedir. Deniz Kuvvetleri, Acil Müdahale ve Dalış Eğitim Botu Projesi ile kıyılarda yaşanabilecek kazalara hızlıca müdahale edebilmeyi ve dalgıçlık eğitimlerini uygulamalı olarak yapabilme kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır.

TÜRK GEMİ İNŞA SANAYİNDE YENİ DÖNEM: ASKERİ GEMİ İHRACATI

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, askeri alanda tamamen dışa bağımlı olduğu, eğitim doktrinlerini başka ülkelerden tedarik ettiği, soydaşları mezalime uğrarken ambargolara ve engellemelere maruz kaldığı dönemlerden askeri gemi ihraç ettiği dönemlere nihayet ermiştir.

Türkiye, mihenk taşı olan MİLGEM – Milli Gemi Projesi sonrasında bu alanda rüştünü ispat etmiş ve Asya ve Afrika’dan sonra Avrupa’ya da gemi ihraç etme başarısını göstermiştir. Bu kapsamda Pakistan ile bir adet denizde ikmal gemisi ve dört adet MİLGEM Sınıfı Korvet anlaşması imzalanmıştır.

Türki cumhuriyetlerden Türkmenistan’a ise 2010 yılından bu yana irili-ufaklı toplamda 25 adet gemi ihraç edilmiştir. Bunlar arasında ise C92 Deniz Han korveti Türkmenistan Donanması’nın amiral gemisi olarak hizmet vermektedir.

Afrika ülkelerinden Nijerya ise açık deniz karakol gemisi ihalesi için Türkiye’yi tercih etmiştir. Bu kapsamda 77 metrelik iki adet açık deniz karakol gemisi, Nijerya Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilmiştir.

Türk gemi inşa sanayini tercih eden diğer bir Asya ülkesi ise Malezya olmuştur. Malezya MİLGEM kapsamında başlangıç olarak 3 adet korvet siparişi vermiş, bu sayının ilerleyen zamanda 8’e yükselebileceği ifade edilmiştir.

Türkiye’nin Karadeniz komşusu Ukrayna, Milgem projesi kapsamında ihracat gerçekleştirdiği bir başka ülke olmuştur. Bu bağlamda Ukrayna ile dört adet korvet inşası üzerine anlaşmaya varılmış, bu gemilerden ilki suya indirilmiştir.

Türkiye, askeri gemi ihracatı alanında Ortadoğu pazarına da açılmıştır. Bu kapsamda Katar ile bir adet Silahlı Eğitim Gemisi, iki adet hücumbot gemisi ve insansız deniz aracı ULAQ ihracatı üzerine anlaşma imzalanmıştır.

Son olarak Türkiye, deniz tarihi boyunca bir ilki gerçekleştirerek denizcilik tarihi ile dünya tarihinde yerini alan ve aynı zamanda bir NATO ve AB ülkesi olan Portekiz’e de iki adet denizde ikmal ve lojistik destek gemisi inşası için sözleşme imzalanmıştır.